Müziğin Metalaşması Üzerine


 Müzik, ardı ardına farklı tonlarda veya aynı tonlardaki seslerin tekrarlanması, farklı kombinasyonlarla sıralı biçimlerde dizilmesiyle oluşur. Müzik aslında insan beyninin bir yanılsamasıdır çünkü beyin sesleri bir bütün olarak algılar. Beyin yapımızın sesleri birbiriyle ilişkilendirmeyip tümleşik olarak algılamaması zihin yapımıza aykırıdır. Psikolojide buna “geştalt” kuramı adı verilir. Bu kurama göre ardı ardına hızlı bir biçimde gelen verileri bir bütün olarak algılarız ve zihnimizde bu bütünün oluşturduğu bir anlam oluşur. Örneğin bir ayrı ayrı harf olarak incelediğimizde ‘elma’ kelimesi anlamsızdır fakat onu bir bütün olarak algılarsak buna bir anlam atamış oluruz. Notalar da böyledir. Ardı ardına gelen notaları bir bütün olarak algılar, ona anlam yükleriz ve buna müzik deriz. Müziğin insan beynindeki serotonin hormonunun salgılanmasını arttırması ve insana mutluluk vermesi araştırılmış ve kanıtlanmış bir gerçektir. Bunun yanında arabesk tipi şarkılar insanın ruh halinde olumsuz dalgalanmalar yapabilir. Müziğin duygu-durumumuza bu denli önemli etkileri gerçekten şaşırtıcıdır.
Müzik ilkel zamanlardan beri varolan bir varoluşsal gerekliliğe sahiptir. İlkel zamanlardaki törenlerde müzik kullanımı ve dans figürleri karşımıza çıkar. Müzik, ruhu dinlendirip, eğlendirip, gerektiğinde coşturup törenin gidişatı üzerinde etkili olmuştur. Kişilerin birbiriyle daha iyi iletişim kurmasında baş faktörlerden biri olmuştur. Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi müziğin ruh haline etkisi, onun mutluluk vermesi, iletişimin de sağlıklı olmasını beraberinde getirecektir. Müzik farklı enstrümanların icadıyla gelişerek, diğer bir deyişle farklı ses tiplerini duyulabilir kılmaya yarayan müzik aletleriyle yol kat ederek günümüzdeki halini almıştır ve farklı enstrümanlarla evrimine devam etmektedir. Müziğin gelişimi sadece farklı ses çıkarma yönünde değil, müziğe yeni kalıplar ve farklı sistemler oluşturularak, yani onu belli bir disiplin haline getiren düzenlenmelerle de gelişmektedir. Buna örnek verecek olursak müzikte kullanılan 9/8 tanımlaması belli bir sistem oluşturulduğu anlamına gelir ve yapılan müzik buna bağlı olarak çalınır.
Kapitalist sistemle her şeyin bir değişim fiyatına bürünmesi, yani metalaşması sanatı da etkilemiştir. Ekonomik alandaki bu değişimle beraber toplumdaki aile, siyaset, eğitim ve din kurumlarının etkilenmesinin yanı sıra sanat da bundan payını almıştır. Tarihten örnek verecek olursak, kapitalist ekonominin gelişimi ve özel mülkiyet temelindeki piyasa ekonomisini oluşumuyla ortaya çıkan burjuva sınıfı, ticareti ellerinde tuttuğu gibi sanatı da etkilemiştirler. Ekonomik bakımdan güçlü olan bu sınıf sanata hükmetmiş, ressamlara kendi portrelerini çizdirmişler, kendi kulaklarına hoş gelen veya halktan farklı olması kaydıyla yeni müzikler çaldırtmışlar ve besteletmişlerdir. Tam da burada –beste demişken- konumuzun odak noktasına geliyoruz. Bahsetmek istediğim konu müziğin pazarlanması ve kayıt cihazlarıyla kaydedilip, disklere yazılıp, satılması değil. Ne zaman müzik enstrüman seslerinden farklılaştı yani içine insan sesi girdi, o zaman müzik de tam olarak metalaştı. İnsanlar müziği pazarlayabilmek için kendilerini de buna dahil ettiler ve bunun üzerinden para kazanmaya başladılar. Daha sonra kendi seslerini de kattıkları bir müzik endüstrisi oluşturdular ve payları daha çok yükseldi. Sözsüz müziklerde herhangi bir yönlendirici, betimleyici, açıklayıcı veya ruha hitap eden; insanların, bestecinin onu anladığını düşündürecek ve müziğin popülaritesini yükseltecek sözler yoktur bu yüzden kar oranı düşmekte ve müzik geniş kitleler tarafından satın alınmamaktadır. Yani insan ve onun müzikte kullandığı sözler, müziğin etkisini arttırmakta, bu sayede onu popüler kılarak kazanılan parayı arttırmaktadır. Günümüzdeki pop kültürü bunun en güzel örneğidir. Kapitalizmin kar gütme ağından kurtulan tek müzik türü anonim müziklerdir. Söyleyeni belli olmadığından kendisine gelir sağlayacak bir sahibi de yoktur. Ama kapitalizmin getirdiği rasyonel akıl, bu eski anonim türküleri, müzikleri yeni şekilde seslendirip yorumlayarak yine para akışını kendine çevirmektedir.
Tabi bu demek değildir ki her sanatçı seslendirdiği şarkıda kar amacı gütmektedir… Çoğu halk ozanımız, saz ustamız bunun tersi bir amaca hizmet eder ve sadece, insanlara bir şeyler katacak yorumlarıyla müziği güzelleştirirler ve sesleri müziği daha cazip kılar. Fakat günümüz müzik endüstrisindeki çoğu alanda (pop, slow, arabesk, house) işler daha ekonomik tabanlı yürümektedir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar