Toplumsal Gruplar, Grup Ruhu ve Seçici Sosyalizasyon: Kişisel ve Toplumsal Gelişime Etkileri Üzerine


İnsanlar, tek başına tüm ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için bir araya gelirler ve toplumu oluştururlar. Yeme, içme, barınma, güvenlik, sevgi, cinsellik ve benzeri ihtiyaçlar, insanın tek başına karşılayamayacağı çokluğa sahiptir. Toplumu oluşturan bireyler zamanla amaçlarına göre belirli topluluklar oluşturmuştur. Bunlara “toplumsal grup”lar denir. Burada esas olan dediğimiz gibi bireylerin ortak bir amaç uğruna toplanmış olmalarıdır. Örneğin Atatürkçü düşünceleri içselleştirip bunları devam ettirmek isteyen insanlar, bir araya gelerek toplumsal bir grup oluşturur. Gruplar “birincil grup” ve “ikincil grup” olmak üzere yakınlık derecesine bağlı olarak ayrılırlar. Birincil gruplar sevgi, saygı ve karşılıklı duygusal ilişkilerle süregelen topluluklardır. İkincil gruplarda ise birliktelik resmi ve yazılı olarak, formel bir şekilde gerçekleşir. İkincil gruplarda içtenlik daha az rastlanan bir durumdur. İçten ilişkilerin olduğu gruplarda grup ruhu daha belirgin ortaya çıkmaktadır. Grup ruhu ise gruba dahil üyeler arasında samimiyet ve sevgi gibi pozitif duygulara bağlı olarak gerçekleşen uyum halidir. İkincil gruplarda da ortaya çıkabilse de birincil ve yüz yüze samimi ilişkilere dayalı gruplarda daha sık rastlanan bir durumdur. Grup ruhunun olmadığı bir yerde üyeler eş zamanlı ve verimli çalışamaz. Bu yüzden hem kendileri tatmin olmaz, hem de toplumun beklentilerini karşılayamayarak yok olurlar. Sıra sosyalizasyonu ve seçici sosyalizasyonun ne olduğunu açıklamaya geldi. Sosyalizasyon diğer adıyla toplumsallaşma, bireyin toplum içinde yaşayarak öğrendiği kurallar sürecidir. Doğduğumuz andan itibaren bir sosyalizasyon sürecine girmiş oluruz. Bu süreçte çevremize uyum sağlamak için bize gerekli normlar öğretilir. Biz de bu normları içselleştirip topluma uyum sağlarız. Diğer adıyla bir adaptasyon süreci diyebiliriz. Örneğin içinde bulunduğumuz kültürü öğreniriz ve bu kültürün özelliklerine göre davranırız. Gelenek ve görenekler, sosyalizasyonumuzda öğrendiğimiz temel kurallar bütünlerinden biridirler. Sosyalizasyon ailede başlar, akran grupları, okul ve siyasi partiler gibi ortamlarda devam eder. Kilit nokta, sosyalizasyonumuzda seçici olabilip olamadığımızdır. Belli bir yaşa kadar seçici olamayacağımız açıktır çünkü seçim yapabilecek düzeyde bir zihin henüz geliştirememişizdir. Genellikle ergenlik çağı ve sonrasında dahil olduğumuz toplumsal gruplar, bizim dünya perspektifimizi oluşturmada birincil etken konumuna yükselir. Üyesi olduğumuz grupta özgür düşünce ve fikir beyanına izin verilmiyorsa, sorgulama ve analize yönlendirmiyorsa orada seçici bir toplumsallaşma işlemini başaramayız. Örneğin tutucu bir siyasi parti grubunda itaat  kalıplaşmış bir davranış biçimidir, bunun yanlış veya doğru olduğu sorgulanmaz. Dolayısıyla doğduğumuzda nasıl seçim yapamıyorsak, burada da seçim yapma şansımız minimum düzeye iner. Fakat tüm görüşlerin tarafsız bir şekilde bize sunulduğu bir ortamda seçim şansımız bize tanınır ve doğru gördüğümüz düşünüşü benimseme hakkımız olur. İşte seçici sosyalizasyonu bu gibi gruplarda deneyimleriz. Kısacası toplumsal gruplar, özgür bir benlik geliştirmemizde önemli bir yerdedir.

Grup Ruhunun Kişisel ve Toplumsal Gelişime Etkisi


Karşılıklı hoşgörü, sevgi ve sadakatin olduğu gruplarda grup ruhu güçlü bir şekilde yer edinir. Bu da bireylerin özgür bir ortamda olmasıyla mümkündür. Özgürlüğün olmadığı yerde pozitif duygular oluşamaz. Grup ruhu, bireylerin performansını olumlu yönde etkiler, bunun yanı sıra olumlu bir kişilik geliştirmelerini sağlar. Olumlu, çalışkan, sevgili ve saygılı bir kişilik gereğidir ki birey insanlarla ilişkilerinde yapıcı bir rol benimser. Bu yüzden olumlu bir kişilik onun kişisel gelişimine, insanlarla ilişkilerinde yapıcı olması da yani toplumsal gelişime de katkı sağlar. Kişiliği güçlü ve pozitif yöndeki bir birey toplumsal ilişkilerinde de beklenilen istekleri yerine getirir ve uygarlığa katkıda bulunur. Örneğin bilimsel araştırma grubundaki çevre özgürlükçü bir çevreyse üyeler iyi bir kişilik geliştirir ve üyeler arası grup ruhu ortaya çıkar bu da verimi yükseltir. İnsanlığa katkı üst düzeye çıkarılmış olur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar